bugün biraz insanları izledim eski ilişkilerimi düşündüm arkadaşlarımın ilişkilerini düşündüm . Kendimizi bir sahteliğin ortasına atıp yalanlara inanarak yaşamaya alışmaya mı başladık?
yoksa bu kadar hızlı yaşamak her şeyi bu kadar hızlı tüketmek mi bizi bu hale getirdi?
hemen tanışıp samimi olup bir hafta geçmeden seni seviyorumlar sen özelsinler 'böyle gelişti çünkü sen diğerlerinden farklısın' cümlelerine ne zamandan beri inanır ve buna uyum sağlar olduk?
dokunduğumuz her tene çok değerli çok özel muameleleri yapıp bir hafta geçmeden elimizin tersiyle itmeyi, süslü aşk sözleri söyleyip Mecnun Leyla ya, Ferhatın Şirine bile demeye bile
dilinin dönmeyeceği cesaret edemeyeceği cümleleri karşımıza çıkan her insana söylemek ne zamandan beri kolay oldu?
sanki çok belli kalıplara sıkışıyor hayatımız ve duygularımızın kıymetini bilmiyoruz öptüğümüz dudaklarda his aramıyoruz onu '+' yapacak özelliklerine göre mi sevmeye başladık?
biz aşkı ne zamandan beri isteyerek seçmeye başladık duygular elimizde değildi oysa insan kimi seveceğini seçemezdi ve kötü de olsa severdi.
sevdiğimiz insanların arkasından en ağır küfürleri sözleri ediyoruz bir zamanlar kapatmak için kendimizden fedakarlık ettiğimiz açıklarını herkesin önüne seriyoruz 'sen benim kıymetimi bilmedin'
mesajını vermek için kameralara saçma pozlar veriyor eğleniyormuş gibi yapıyoruz. Sonra başka birine atlıyoruz.
Eee böyle mi devam edecek? Bu saçmalığın bu tekrarın içinde devam mı edeceğiz? Ne zaman kendimiz olabileceğiz?
Sevmekten vazgeçip kendimizi duvarlarla donatıp mantık ilişkileri kuralım derken hislerin güzelliğini kaçıyoruz. Bazılarımız bile bile canını yakıyor. Bazılarımız sırf süslü sözler kurup fenomen olabilmek için.
bu düzen beni çok sıkıyor.
Kendi hayatımı değiştiriyorum, kendimi değiştiriyorum fakat insanları değiştiremiyorum beni bu sahteliğe çekmelerinden nefret ediyorum. Ve bu sahtelik içinde kalmak beni yalnızlığın en dibinde hissettiriyor.
Yorumlar
Yorum Gönder