Çamurlu pencere kendi kendini yıkıyor. Çiçekler kendi kendine çürüyor demir balkonda. İçerden yetişemiyorum dışarı. Yukarıdaki külüyle sardunyaları yakıyor yaz kış.Yetişemiyorum hiç yukarı... Yukarıdaki hep hızlı. Sardunyaları yakıyor yaz kış. Yetişemiyorum, alnımı tokatlıyorum hızlı hızlı… Uzay boşluğundan daha geniş alnım benim. Yıldız çaktığı falan da yok. Kayan sadece göğüs kafesinde dikişsiz bir nefes.Yersiz, otuz küsur nefes. Peki ayaktaki fotoğrafların boyu mu kısalıyor, sesi mi az duyuluyor mesafe yaklaşırken? Alıştığın sesleri kısalırken meşgule alma. Kısa kesme. Bir kez olsun, çok özledim de. Yanaklarım yere sarkarken, kısalan bir omuza nerden sarılacağım? Onu da desene. Bir bok bilmiyorsun! Hep akıl veriyorsun hızlı hızlı. Bence aya hiç çıkılmadı. Işık hızında hiçbir ses ulaşmadıyukarı. Bir balkon, bir de alnım var. Kara deliklerse demir balkondan sarkıyor. Balkona çıkmadıkça, aya hep küllerin düşüyor. Bu sabah sırf bu yüzden inat ettim uyumadım. Yoldan çaldığım sar...
Yorumlar
Yorum Gönder