Ana içeriğe atla

Kayıtlar

2017 tarihine ait yayınlar gösteriliyor

ÇÜNKÜ HİÇ KİMSE HER ZAMAN SEVİLEBİLİR DEĞİLDİR...

Bence bu şarkıyla okuyun! Herhangi bir duyguyu öldürmenin yolu, onda ısrarcı olmaktır; üzerinde fazlaca durup o duyguyu abartmaktır. İnsanlığı sevmek konusunda ısrarcı olun, adım kadar e minim ki sonunda herkesten nefret etmeye başlarsınız…Çünkü hiç kimse “ her zaman” sevilebilir değildir. Herkesin sevilebilir olduğu konusunda ısrarcı olursanız, bu onların üzerinde baskı yaratır ve daha az sevilebilir hale gelirler. Eğer sevilmeye değer olmadıkları halde kendinizi onları sevmeye zorlarsanız veya onları seviyormuş gibi yaparsanız, her şeyi bozarsınız ve sonunda nefret duygusunun içine düşersiniz.Herhangi bir duyguyu zorlamanın sonucu, o duygunun ölmesi ve tam tersi bir duygunun onun yerine geçmesidir. Bu iyi bir şey değil. Duygularınızı zorladığınız her an kendinize zarar veriyorsunuz ve istediğiniz şey üzerinde tam tersi bir etki yaratıyorsunuz.Yapılacak tek şey, sahip olduğunuz gerçek hislerin farkında olmak ve onları değiştirmeye çalışmamaktır. Bu diğer ...

BİR KURT HİKAYESİ

7 kişilik bir avcı ekibi 2 de rehberleri var.Av sırasında bir Bozkurt topluluğuyla karşılaşıyorlar.Bu kurt Türünden her yerde olmadığı için hepsini avlayıp doldurmak istiyorlar.Avcıları fark eden topluluk,Lider Bozkurt eşliğinde ormana giriyor.Tüm topluluk ormana girince içlerinden üçünün geri geldiğini görüyor avcılar.Sanki vurulmayı bekliyormuşçasına oracıkta öylece duruyorlar.Tabi ayıya bile kafa tutabilen güçlü çeneleri Av tüfeklerine karşı yetersiz kalıyor ve üçü de vuruluyor.Topluluğu kaçırmak istemeyen avcılar Rehberlerin;”Ormanın bu bölümü çok sık ve dik yamaçlıdır ”uyarısına rağmen, topluluğun peşinden ormana giriyor.Avcılardan birini sokan bir yılan yüzünden av yarıda kalıyor ve dönmek zorunda kalıyorlar.Topluluğa ulaşamıyorlar yani.Dönüşte vurdukları 3 Kurdu almaya geldiklerinde…Kitabın yazarı ölene kadar unutamayacağını söylediği bir manzarayla karşılaşıyor.Kurtlardan biri ölmüş, birisi ise ölmek üzere ve acı çekiyor…Sonuncu Kurtsa kaburgasıyla kalça kemiği arasındaki bö...

böyle sevme kimseyi

Çamurlu pencere kendi kendini yıkıyor. Çiçekler kendi kendine çürüyor demir balkonda. İçerden yetişemiyorum dışarı. Yukarıdaki külüyle sardunyaları yakıyor yaz kış.Yetişemiyorum hiç yukarı... Yukarıdaki hep hızlı. Sardunyaları yakıyor yaz kış. Yetişemiyorum, alnımı tokatlıyorum hızlı hızlı… Uzay boşluğundan daha geniş alnım benim. Yıldız çaktığı falan da yok. Kayan sadece göğüs kafesinde dikişsiz bir nefes.Yersiz, otuz küsur nefes. Peki ayaktaki fotoğrafların boyu mu kısalıyor, sesi mi az duyuluyor mesafe yaklaşırken?  Alıştığın sesleri kısalırken meşgule alma. Kısa kesme. Bir kez olsun, çok özledim de. Yanaklarım yere sarkarken, kısalan bir omuza nerden sarılacağım? Onu da desene. Bir bok bilmiyorsun! Hep akıl veriyorsun hızlı hızlı. Bence aya hiç çıkılmadı. Işık hızında hiçbir ses ulaşmadıyukarı. Bir balkon, bir de alnım var. Kara deliklerse demir balkondan sarkıyor. Balkona çıkmadıkça, aya hep küllerin düşüyor. Bu sabah sırf bu yüzden inat ettim uyumadım. Yoldan çaldığım sar...

SAHTELİK

bugün biraz insanları izledim eski ilişkilerimi düşündüm arkadaşlarımın ilişkilerini düşündüm . Kendimizi bir sahteliğin ortasına atıp yalanlara inanarak yaşamaya alışmaya mı başladık?  yoksa bu kadar hızlı yaşamak her şeyi bu kadar hızlı tüketmek mi bizi bu hale getirdi? hemen tanışıp samimi olup bir hafta geçmeden seni seviyorumlar sen özelsinler 'böyle gelişti çünkü sen diğerlerinden farklısın' cümlelerine ne zamandan beri inanır ve buna uyum sağlar olduk? dokunduğumuz her tene çok değerli çok özel muameleleri yapıp bir hafta geçmeden elimizin tersiyle itmeyi, süslü aşk sözleri söyleyip Mecnun Leyla ya, Ferhatın Şirine bile demeye bile  dilinin dönmeyeceği cesaret edemeyeceği cümleleri karşımıza çıkan her insana söylemek ne zamandan beri kolay oldu? sanki çok belli kalıplara sıkışıyor hayatımız ve duygularımızın kıymetini bilmiyoruz öptüğümüz dudaklarda his aramıyoruz onu '+' yapacak özelliklerine göre mi sevmeye başladık? biz aşkı ne zamandan beri istey...

hoşgeldiin

Güzel şeylerden biraz biraz... Bazen kendi cümlelerim bazen alıntılar bazen sorgulamalar Bazen bir şarkının bir kitabın ruhunda yitip gitmeler olacak... Hoşgeldin. Müzik!